doga hayvan hakları engelli hakları yaşlı hakları kadın hakları çocuk hakları e-mail :dohaycan@gmail.com
5 Aralık 2019 Perşembe
Daha Çok sokak Hayvanına destek olabilmek için desteklerinize ihtiyacımız var
11 Ekim 2019 Cuma
Bütün mesele İNSAN olabilmek...
Dohaycan Derneği Akçakoca'da bir avuç sivil toplum gönüllüsü tarafından kuruldu. Amacı; doğal dengeyi, çevreyi korumak, kendini koruyamayan ( İNSAN DAHİL) tüm canlıların yaşamını onurlu bir şekilde sürdürebilmeleri için toplumun VİCDANINDA farkındalık yaratabilmekti. İnsanların sadece kendi dertlerine odaklandığı, komşunun bile derdiyle ilgilenmekten vazgeçtiği bir çağda bu biraz da DON KİŞOT olmaktı.
Dohaycan'a herzaman destek veren sevgili dostumuz Uzman Psikolog Dilek Aydoğan Direk arkadaşımızın Dohaycan hakkında yazdığı makale bizleri çok duygulandırdı. Bu makalenin gönüllü sayımızı arttırması, vicdanlı insanların artık seyirci olmaktan vazgeçerek; Dohaycan'ın felsefesini daha ileriye taşıması umuduyla paylaşıyoruz. Kendisine çok teşekkür ederiz.
KOSKOCA DÜNYADA BİR AVUÇ YERE SIĞDIRAMADIKLARIMIZ
Dohaycan.. Akçakoca’da varlığı ile güven veren, vicdani
erklerle beraber farkındalığı yükselten, onlarca insanın vicdani yükünü
sırtlayan bir avuç yürek işçisi…
Sokaktaki bir cana yardımcı olmak isteyen bir vatandaştan
tutun da, kendi sahiplendiğinin sorumluluğunu atmaya çalışan bir vatandaşa
kadar; sıkıntısını, şikâyetini anlatandan tutun da muhatap bulamadığından
içindeki öfkeyi kusmak için klavye şövalyeliğine soyunanlara kadar her yumakta
düğümleri çözmeye çalışan bir avuç insan.. Sokakta yaşam mücadelesi veren
canlara mama alabilmek için işe girip çalışanı da var içlerinde, bambaşka bir
hayat düşlerken sokakta gördüğü muhtaçlık seviyesiyle hayatından ve hayallerinden
feragat edip emanet hayatlar yaşayanı da.. Milyarlar verseniz parayla
sağlayamayacağınız özveri ve disiplinle büyüttü bir avuç insan burada bu
güveni. Evleri de barınağa döndü, yürekleri de.. İstedikleri çok şey değildi
aslında; elini yüreğine götürebilen ve orada soluklanabilen herkesin isteyeceği
kadardı, yaşam hakkıydı.. Sana, bana olduğu gibi Allah’ın yarattığı her can
için yaşam hakkıydı…
Sahi biz ne zaman bu hale geldik? Kuşu ölen bir çocuğa
taziyeye giden insan değil miydi peygamberimiz? “4 ayağı yere basanlar, 2
kanadı ile uçanlar, toprağa kök salanları da ben yarattım. Onların da hisleri
duyguları var. Korumasını size bıraktım.” demiyor muydu EN’AM suresi?
Peygamberimiz (S.A.V)’in Uhud seferinde sokakta bulduğu ve himayesine aldığı
kediye koyduğu isim değil miydi Müezza? Altmış üç yıllık yaşamının en büyük
zaferine giderken yolda yeni doğum yapmış dişi bir köpek ve yavrularını görünce
on bin kişilik Fetih ordusunun istikametini değiştiren Hz. Muhammed (S.A.V)
bize yol gösteren değil miydi? “Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler
de size merhamet etsin.” dememiş miydi Hadis-i Şerif? “Dünyada biri üşüyorsa,
sen ısınamazsın!” dememiş miydi Mevlana?
Bu inceliklerle yaşayan atalarımızdan içinde ince bir
merhamet duygusu uyandırmaya çalıştığımız torunlarına.. Ne kadar çok yol kat
etmiş insanoğlu meğerse istikametin yönü sapsa da yürüdüğü yola bakmak doyurmuş
ruhunu.. Bu merhamet dolu atalardan sokağa bir kap su ve yemek bırakmanın
verdiği huzuru yüreğinde hiç hissetmemiş ama konulan kapları tekmelerken,
koyanları ve ona muhtaç olanları gözüyle, diliyle ve eliyle zehirlerken tüm
gücünü kullanmaktan çekinmeyen insanoğluna uzanan köprüde ne çok şey yitirilmiş
aslında! Yitirilmiş, yitirildi, yitiriliyor… İnsanlık dışı önlemler geliştiren
insan evladı bunları normalize ettikçe insanlıktan uzaklaştığını da anlayamaz
oldu. Ölen insanlık değildi, ölen insana en çok yakışan değerlerdi.. Ölen üstün
bir varlık olarak kabul edilen insana atfedilen ve bahşedilen, ancak kendisi
büyüdükçe bu atıfları taşıyamayacak kadar küçülen ve değersizleşen kullardı…
Boynuzu için öldürülen gergedanlar; mışıl mışıl uyumak için
kaz tüyünü tercih eden insan evladı için canlı canlı tüyleri yolunan kazlar,
adına spor denilen av merakına kurban edilen ve nesli tükenmekte olan bir sürü
can; havai fişeklerle kalp krizi geçirerek ölen binlerce kuş, kedi ve köpek;
konmasın, pislemesin diye demir ve duvar üstlerine yerleştirilen çivili
tuzaklarda can çekişen binlerce kuş; zevk için kulakları, kuyrukları, patileri
kesilen ve bunu resmedip sadist zevkleriyle ego tatmini yaşayan cahillere
kurban verdiğimiz nice can.. Okurken bile irkilmediyse ruhunuz, merhamet
etmediğiniz canların ahde vefasını hatırlayınız. İzmir adliyesinde her gün
kendisini besleyen polisimiz Fethi SEKİN’in şehit olduğu yerde yağmur altında
günlerce bekleyen kara can hiç dokunmadıysa yüreğinize; kazada ölen sahibinin
tabutunun başından bir an olsun ayrılmayan, başını tabuta yaslayarak ağlayan
atı görmediyse gözlüğünü taktığınız o at; cenaze arabasının peşinden camiye kadar
koşturan o vefalı köpek sızlatmadıysa burnunuzun direğini, yaşadığınızı
sanmayın sakın.
Peki ya bilimsel çalışmalar, onlar ne zaman unutuldu? Bir
kediyi okşamanın kan basıncını düşürdüğü (Friedmann, 1983; Anderson, 1992)
bilimsel olarak ispatlanmamış mıydı? Evcil hayvan sahiplerinin kanlarındaki
kolesterol ve trigliserid düzeylerinin beslemeyenlere göre çok daha düşük
(Anderson, 1992) olduğu kanıtlanmamış mıydı? Alzheimer Hastası olan kişilerde
balıklarla yapılan terapiler sonrasında hastalığın olumsuz etkilerinde azalma
olduğu (Beck, 2002) açıklanmamış mıydı? Köpeklerin stres tedavisinde koruyucu
ve tedavi edici rolleri ( Allen, 1991) ile kalp ve solunum sağlığına yardımcı
olduğu gerçeği (Cole, 2005) duyurulmamış mıydı?
Koskoca dünyada bir avuç yere sığdıramadıklarımız onlar,
bakışlarındaki o tarifsiz hissi tadamamışların mücadelesinde.. Cam kırıklarını
bir lokma yemek bulabilmek için çöp karıştıran hayvanların ağzı ve patileri
kesilmesin diye gazetelere sarmalayıp atan insanların hatırına dönüyor işte bu
dünya.. Artan yemeklerini hayvanlarla paylaşmak için çöp ya da kürdan atmayan
ve bir pirinç tanesini zayi etmeyen insanların hatırına..
Bir gece üstünüzü örtmeden yatın bakalım yatağınızda, ertesi
gün sokaktaki hayvanlara karşı değişmiyorsa bakışınız kaybettiğiniz şey asla
geri kazanamayacağınız türden bir şey…
Uzm.Psk.Dilek Aydoğan Direk
TEŞEKKÜRLER DİLEK AYDOĞAN DİREK
8 Ekim 2019 Salı
VİCDANLI İNSANLAR OLMASA ONLAR KENDİLERİNİ KORUYAMAZ Kİ...
Akçakoca 'da 4 Ekim hayvanları Koruma Günü Etkinliği'nde çocuklar resim öğretmenleri ve velileri eşliğinde resim yaptılar, bizler de yaptıkları resimleri asarak sergiledik.
Sefa Deniz gitarıyla ve sesiyle, Tülay Çakmak Yaman sesiyle ve Kermes için yaptığı laz böreği ile değerli katkılarını sunarken, çocuklara sokak hayvanlarına vermeleri için mama dağıtıldı.
Etkinliğimizi ziyaret eden; Belediye Başkanımız Mehmet Okan Yanmaz ve Eşi Nursel Yanmaz'a, Ak parti ilçe başkanı Esvet Sarıoğlu'na, Ziya Denizgez, Resim Hocamız Recep Ali TANIŞ'a, M.Açıkaĺın Ana sınıfı ve ögretmenleri, öğrenci ve velilerine, Gönül Yavuz ana sınıfı öğrenci ve öğretmenine, Abdülkadir Pandul Bey'e, Meclis üyesi Hanife Pazvant Tetik' e, Veterinerimiz Ufuk Göktaş'a, Akçakoca Kızılayı Konuk Evi Sakinlerine, Dostumuz Psikolog Dilek Aydoğan Direk ve Annesine, el emeğiyle katkı sunan dostlarımıza( özellikle Hanife Hanıma)ve bizleri ziyarete gelen tüm dostlarımıza çok teşekkür ederiz.
4 EKİM HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ'NDE; ÇOCUKLARLA VE DOSTLARIMIZLA GÜZEL BİR FARKINDALIK ETKİNLİĞİ GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜRKEN; AYNI GÜN, AKÇAKOCA BELEDİYESİ'NİN DÜZCE BELEDİYESİ İLE KARŞI ÇIKTIĞIMIZ KURTSUYU BARINAĞINDA ORTAK ÇALIŞMAYA DAYALI SÖZLEŞMEYE İMZA ATMASI BİZİ ÇOK ÜZMÜŞTÜR! KONU İLE İLGİLİ OLARAK, HENÜZ BİZLERE YETERLİ BİLGİ VERİLMEDİĞİ İÇİN, DURUM TAM NETLEŞTİĞİNDE GEREKLİ GİRİŞİMLERDE BULUNARAK, BASIN AÇIKLAMASI YAPACAĞIZ !
BİZ KİMSEYE KARŞI DEĞİLİZ, KİMSEDEN YANA TARAF DEĞİLİZ, BİZ SADECE; DİLSİZ CANLARDAN, ENGELLİ, DERDİNİ ANLATAMAYAN İNSANLARDAN YANAYIZ.
DOHAYCAN DERNEĞİ YÖNETİMİ
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi
Madde 1- Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğar ve aynı var olmak hakkına sahiptir. Madde 2-1.Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. 2.Bir tür hayvan olan insan,öbür hayvanları yok edemez,bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez,bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. 3.Bütün hayvanların insanlarca gözetilme,bakılma ve korunma hakları vardır. Madde 3-1.Hiçbir hayvana kötü davranılmaz,acımasız ve zalimce işlem yapılamaz. 2.Bir hayvan öldürülmesi zorunlu olursa;bu bir anda,acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır. Madde 4-1.Yabani türden olan bütün hayvanlar,kendi özel ve doğal çevrelerinde, karada, havada veya suda yaşama ve üreme hakkına sahiptir. 2.Eğitim amacı ile olsa bile,özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır. Madde 5-1.Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bütün hayvanlar uyumlu biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir. 2.İnsanların kendi çıkarları için bu uyumda ya da bu koşullarda yapacakları her türlü değişiklik bu haklara aykırıdır. Madde 6-1.İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar, doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. 2.Bir Hayvanı Terk Etmek Acımasızca ve insanlık dışı Bir Davranıştır. Madde 7- Bütün çalışan hayvanlar iş süresinin yoğunluğunun sınırlandırılması,onarıcı ve güçlerini artırıcı beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir. Madde 8- Hayvanlarda fiziksel ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak, hayvan haklarına aykırıdır.Tıbbi bilimsel,ticari ve başka biçimlerdeki her türlü deneyler için de böyledir. Madde 9-Hayvan beslemek için yetiştirilmişse;bakılmalı,barındırılmalı,taşınmalı,ölümü de korkutmadan ve acı çektirmeden yapılmalıdır. Madde10-1.Hayvanlardan insanın eğlencesi olsun diye yararlanılmaz. 2.Hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır. Madde11-1.Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış,bir "biocide" yani yaşama karşı suçtur. Madde 12-1 Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir "genocide" yani türe karşı suçtur. 2.Doğal çevrenin kirletilmesi ve yıkılıp yok edilmesinin sonu "genocide",soykırıma varır. Madde 13-1.Hayvanın ölüsüne de saygı göstermek gerekir. 2. Hayvan haklarına saldırıyı göstermek amacı gütseler bile hayvanların öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonlarda yasaklanmalıdır. Madde 14-1.Hayvanları savunma ve koruma kuruluşları,hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. 2.Hayvan hakları da insan hakları gibi yasa ile korunmalıdır.
23 Temmuz 2019 Salı
DÜZCE HAYVAN HAKLARI ÇALIŞTAYI'NA KATILDIK
Akçakoca'da Yaşanan Sel Felaketi'nde; Köpek Barınağına Acil Müdahale
Merkezin sular atında kaldığı haberini alır almaz barınağa giden arkadaşımız padokların sular altında kaldığını, kapalı bölümde kalan hayvanların tehlike altında olduğunu Dernek Yönetimimize bildirir bildirmez, attığımız yardım çağrısına cevap veren tek kişi Hakan Nizamoğlu oldu.
Hakan Nizamoğlu'na canlar adına teşekkürler |
O nedenle Barınağa, Mükafat Ata, Miner Savcın ve Nermin Alpay arkadaşlarımız ulaşabildiler.İkinci Sel uyarısı üzerine, Veteriner Ufuk Göktaş ve diğer barınak çalışanları ile birlikte vidanjör olmadığından, beklemeksizin, padoklara dolan pis suları ilkel yönetmelerle boşaltmaya çalıştılar. Logarlar vidanjör tarafından açılmadan suları tahliye etmek ve mikroplu sularla dolan padokları boşaltmak kolay değildi.
Neyse ki belediyenin su tahliye aracı geldi ve suyun büyük bir kısmını tahliye edebildi.
Geçmiş olsun Akçakoca. Bir daha böylesine felaketler yaşanmaması için gereken önlemlerin alınmasını, doğanın tahribatından vazgeçilmesini diliyoruz.
Böyle bir felaket karşısında; Belediye veterineri ve ekibi tam tekmil görev başındaydı, Dohaycan da barınak canları için oradaydı, birde Dohaycan'ın çağrısına cevap veren kardeşimiz Hakan Nizamoğlu çok özverili çalıştı. Herkese ve en başta Akçakoca Belediyesine bu kargaşa da bile canlara verdiği önemden dolayı teşekkür ediyor, bir daha yaşanmaması için Başkanımızın söz verdiği bakımevinin yapılmasını dört gözle bekliyoruz.
Dohaycan Yönetim Kurulu
14 Nisan 2019 Pazar
BELEDİYE BAŞKANI SEÇİLEN M.OKAN YANMAZ'A BAŞARILAR DİLERİZ.
Derneğimizin her ayın ilk pazar günü düzenlediği geleneksel kahvaltısına gelerek bize sürpriz yapan Sayın Belediye Başkanı Okan Yanmaz'a teşekkür eder, Belediye Başkanlığı görevinin hayırlı olmasını temenni ederiz.
Dohaycan Derneği Yönetim Kurulu
Kahvaltımızda bizleri yalnız bırakmayan hayvansever dostlarımıza teşekkür ederiz.
21 Şubat 2019 Perşembe
HAYVANLARIN YAŞAM HAKKINA SAYGI GÖSTERMEYEN ADAYLARA OY YOK
2. Kısırlaştırıldıktan sonra sokağa bırakılan hayvanların, sokaklardaki yaşamlarını-desteklemek için “Besleme Odakları, Suluklar, Yasal Uyarı Tabela ve Afişleri” yaptırmaya, bu hayvanları besleyen gönüllülerin oluşturduğu besleme odakları için MAMA DESTEĞİ vermeye, KULÜBELER koydurmaya, hayvan hakları için çocuklara ve yetişkinlere yönelik MERHAMET ve SEVGİ içeren çalışma, broşür ve afişler yaptıracağıma,
3. Kediler için şehir merkezinde KEDİ KISIRLAŞTIRMA ve ACİL TEDAVİ ÜNİTELERİ yaptırıp, hem sokaklardaki kedileri hem de gönüllülerin ev ve bahçelerinde koruma altına almış oldukları kediler için kısırlaştırma ve tedavi hizmeti sağlamaya, sokaklarda ayrıca kediler için KEDİ SIĞINMA EVLERİ yaptırmaya,
4. Gerek bakımevindeki ve gerekse sokaklardaki hayvanlar için düzenli mama alımı yapmaya, bu mamaların da küspe çöp mama olmaması için gerekli KOŞULLARI İHALE ŞARTNAMESİNE koydurmaya,
5. Hayvanların kısırlaştırma için toplanmasında kullanılacak uygun teknik koşullarda toplama araçları ve YARALI ACİL hayvanlar için hayvan ambulansı aldıracağıma,
6. Sahipsiz hayvanları çöplüklere, dağlara, ormanlara, ıssızlara ve başka şehirlere atmayacağıma,
7.Başta hayvanların toplanması, sahiplendirilmesi ve kısırlaştırma sonrası alındığı yere bırakılması olmak üzere, sahipsiz hayvanlara yönelik tüm hizmetlerde Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki hükümler gereği STK’lar ve GÖNÜLLÜLER ile iletişim ve işbirliği içinde çalışacağıma
İmza……
Tarih……
14 Şubat 2019 Perşembe
EMPATİ ÇOCUKLARA BÖYLE ANLATILABİLİRDİ...
Derneğimizin her yıl okullarda düzenlediği farkındalık çalışmalarında bu yıl Empati konusu seçildi.
Osmaniye İlkokulu 2. sınıf öğrencilerine Empati'nin ne olduğunu anlatmadan önce çocuklara kısa bir oyun oynatan Psikolog Dilek Aydoğan Direk; çocukları Kuzu, kurt ve avcı olarak guruplara ayırarak, birbirlerini yakalamalarını istedi. Oyunun sonunda çocuklara neler hissettiğini sorduğunda; Kuzular ve kurtlar acı hissettiklerini söylediler. Roller değiştiğinde avcı, kurtların, kurt kuzuların ne hissettiğini anladı.
Böylece Empatinin bir başkasının ne hissettiğini anlamak ve o kişi ile bağ kurmak olduğunu çocuklar 2. sınıf sıralarında öğrenmiş oldular.
1 Ocak 2019 Salı
AKÇAKOCA BELEDİYE BAŞKANI ADAYLARINA ÇAĞRIMIZDIR
1-AKÇAKOCA’DA MODERN BİR REHABİLİTASYON MERKEZİ YAPILMASI ŞARTTIR.
GEREKÇESİ : Akçakoca’mız turistik bir şehir olduğu için yaz aylarında çok köpek bırakılmaktadır. Bunu engelleyemiyoruz. DÜZCE İlimizde 2019 yılında en gelişmiş Hayvan Bakım merkezi yapılmasına dair projelerin olması, Akçakoca’ya terk edilen hayvanların sorunlarını çözmez.
Başta köylerden olmak üzere, Köpek ve Kedilerin sahipleri tarafından doğurtulup sokağa terk edilmesine karşı önlemler alınmadıkça, sokakta gördüğümüz her hayvanı Düzce’ye transfer ederek bu sorunu çözemeyiz. Böyle bir uygulama, toplanan köpeklerin takibi ve can güvenliklerinin sağlanması açısından duyarlı insanların, hayvanlarla birlikte mağdur edilmesine yol açacaktır.
-Her sorun çıktığında, yaralanma, hastalık durumlarında belediyemiz merkeze hayvan mı taşıyacaktır?
Ayrıca, Sokakta kızana gelen, terk edilen köpekleri sürekli Düzce’ye transfer etmek gibi bir sorun yaşayacağız.
GECE UYUŞTURUCU İĞNE İLE KÖPEK YAKALANMASI YASAKLANMALIDIR! ÇÜNKÜ İĞNEYİ YİYEN KÖPEK CAN HAVLİ İLE KARANLIKTA ÇOK KOLAY KAÇIP SAKLANIR VE BAYGINKEN BULUNAMAZSA ZARAR GÖRÜR. AYRICA GECE TOPLAMALARININ İYİ NİYETLİ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ.
Derneğimizin Belediye ile işbirliği yapmaya çalışarak yürüttüğü sahiplendirme çalışmasından. ( Barınağa getirilen köpekler barınak koşulları kötür olduğu için hemen renkleri soluyor, uyuz oluyorlar bu yüzden sahiplendirmekte zorlanıyoruz. İyi br bakımevi ve ilan panoları ile bu mümkün olabilir)