18 Kasım 2016 Cuma

ÇOCUK GELİNLERE HAYIR !


TECAVÜZ MAĞDURLARININ TECAVÜZCÜLERİ İLE EVLENDİRİLEREK, TECAVÜZCÜNÜN CEZA ALMASINI ENGELLEYEN YASA ÖNERİSİNİ KINIYORUZ!

Kadına yönelik tecavüzün, 18 yaşından küçük çocuklara yönelik cinsel suçların rızası, affı olmaz. Böyle bir yasanın partisi, partilisi, savunucusu da olmaz. 
 
"AKP'li bağzı vekillerin yasa önergesiyle 16.11.2016 tarihine kadar buna göz yummuş, sineye çekmiş olanların affedilmesini istiyor.
Deniyor ki "Canım efendim, tecavüzcüye af gelmiyor, bir biçimde ailenin ve çocuğun rızasıyla olmuş bitmiş bir işin mağdurları için af getiriliyor"... Yani deniyor ki, efendim ne olmuşsa olmuş, adam gelmiş, evladınıza uçkur çözmüş vaktiyle. eh siz de onu elalem ne der, namusuma laf gelir korkusuyla sineye çekmişsiniz ve imza verip, reşit olmayan evladınıza uçkur çözen haysiyetsizle nikahlayıp "namusu kurtarmışsınız!"... İşte onlar için bu af!
AKP'nin argümanı şu: Vaktiyle bir sebeple, çocuk yaşta evlendirilmiş ailelerin mağduriyeti giderilmeli!... Bu nedenle "bir defaya mahsus" bu affı çıkarıyoruz...
Elinizi vicdanınıza koyun!
"Vergi affı" gibi, "mali suç" gibi af getirilmeye çalışılan konu, bu ülkede ne yazık ki "çocuğa uçkur çözme" geleneğini ödüllendiren bir kafanın ürünüdür. Uydurulan "çocuk gelin" kavramını yasallaştırmaya dönük bir uygulamadır ve "bir defaya mahsus" ifadesi, bu rezilliğin üstünü örtemez. Aksine, getirilecek bir af, tıpkı vergi affı gibi bu iğrençliğe gelecekte de af uygulanacağı beklentisi yaratır.
Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, bu önergenin kabul edilmesine çok güçlü bir itirazla karşı çıkmak, insanlık borcunuzdur. Hangi gerekçeyle olursa olsun, çocuklara uçkur çözmüş alçakların affedilmesini onaylamayın. Bulunduğunuz her yerde, elinizdeki her imkânla bu kepazeliğin yasalaşmasına karşı çıkın.
Çocuğa uçkur çözmenin gerekçesi, rızası, anlaşması, affı olmaz!
Bunun "ne olmuşsa olmuş" u da olmaz!

Korkmayın, susmayın, sessiz kalmayın! " 
Notu : S. Dirlik Facebookundan alınmıştır.
  


16 Kasım 2011 Meclise verilen önergenin derhal çekilmesini istiyoruz!
Önergenin tam metni şöyle:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Kanun Tasarısının Geçici 1. maddesine aşağıdaki fıkranın eklenmesinz ve teklif ederiz.
"(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçqan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir" denmektedir. 
Bu Yasa önergesinin derhal geri çekilerek, tecavüzcülerin, çocuk istismarcıların en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlayacak, caydırıcı yasa teklifi hazırlanmalıdır.




Dohaycan Derneği Yönetim Kurulu


13 Kasım 2016 Pazar

KESMEYİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ AĞAÇLARA BİR ŞANS VERİR MİSİNİZ BAŞKAN?



Dohaycan Derneği olarak, Değirmendere'sinde yapılacak park için ağaç kesimi yapılacağı bilgisi üzerine; Sivil Toplum Örgütlerine çağrı yaparak, gönüllü çevrecilerin katılımıyla, 13 Kasım 2016 tarihinde Park bölgesindeki ağaçların sayımını gerçekleştirdik. 828 adet ağaç olduğunu bunlardan bazılarının çok daha yaşlı ağaçlar olduğunu tespit ettik. 


BASIN METNİ
Bugün buraya, yeni yapılacak park için kesilecek ağaçlara veda etmek için toplandık.  Peki dostlar, yıllardır burada doğal yaşamın bir parçası olmuş ağaçlara veda edebilecek miyiz? Veda edebilecek misiniz?  Tek çare bu mudur?
Bir canlı hayat başladığında, biliriz ki o hayatın sonu da vardır. Yeni bir hayat başladığında hissettiğimiz sevinç, o hayat sona erdiğinde acıya dönüşür. Ölümün kaçınılmazlığını kabullendiğimiz için, acıyı da yaşamın bir parçası olarak kabul ederiz. Yine de; ölümden çok ZAMANSIZ ve ACIMASIZCA  gelen ölümlere isyan ederiz. Hele ki çaresi varsa, çaresi varken elimizden geleni yapmadıysak, isyanımız suçluluk duygumuzla büyür. 



BUGÜN BURAYA YOK EDİLMEK ÜZERE SEÇİLEN AĞAÇLARI GÖRMEYE GELDİK.
Duyduk ki,  yapılacak park için dere yatağındaki ağaçlar kesilecekmiş. Duyduk ki, yerlerine çok daha fazla fidan dikilecekmiş…
Ey dere yatağında büyüyen fidan, ağaç olmak için kaç yılın geçti? Bu sürede kaç kuş ailesi yuva yaptı dallarına… Dere Yağmur suları ile taşarken onu yatağında nasıl tuttun? Kaç kez borçlandık sana…  
Bunu anlamak için geldik bugün ve tek tek sayacağız varlığınızı…
O yüzden bu bir veda değil, pişman olmamak için sağduyulu bir çağrıdır sizi kesmeden güzel bir park yapılabileceğine inanmayanlara. 


DOĞAL PARK ALANI  İLE BÜTÜNLEŞEN BİR PARK PROJESİ YAPILAMAZ  MI?
Park projesini hazırlayanlar, buradaki eko sistemi bozmadan, dere yatağını ağaçlardan yoksun bırakmadan bir proje gerçekleştiremezler miydi?
Buradan değerli Belediye Başkanımıza seslenmek istiyoruz:  Projenin revize edilmesi çok mu zor Başkan? Belki birkaç hafta kaybederiz ama ömürlük ağaçları şehrimizin doğal bir unsuru olarak bırakamaz mısınız? Projeyi kafalarına göre hazırlayanlar,  Buradaki ağaçların yerine binlerce fidan dikseniz bile fidanların ağaç olana kadar kaç yıl bekleyeceğimizi de söylediler mi size? Yaşlı nüfusu fazla olan ilçemizde; kaçımız görebileceğiz fidanların ağaca dönüştüğünü…
 Ağaçlar kesildiğinde, köklerinden koparıldığında,  dereyi ağacından etmekle kalmayıp,  Akçakoca’da tükenmek üzere olan doğal dokuyu, habitatı değiştirmiş olacaksınız.  Bulunduğunuz yerden burası ve bizler nasıl görünüyoruz bilmiyoruz ama; gücünüz ve kararlarınız karşısında bize yas tutmaktan, veda etmekten başka seçenek sunabilirsiniz.
Bizler belki sizin gözünüzde bir avuç duyarlı doğa severiz. Sesimiz, Kulağınıza sinek vızıltısı gibi geliyor belki… Biz yine de sizin projenin revizyonu ile ilgili talimat vermenizi umut etmek istiyoruz. Yumruğunuzu masaya vurup “ Bana doğal dokuyu incitmeden revize edin bu projeyi” demenizi bekliyoruz.
Doğanın orijinal halini koruyarak; “DOĞAMIZI KORUYARAK” çok güzel bir park yapabilirsiniz Başkan. Yeter ki isteyin.  Fidan dikeceğim diye ağaçları yok eden, fidan ile ağaç arasındaki farkı bilmeyen Belediye Başkanı olarak yazdırmayın tarihe adınızı. Sizi dostça uyaran bizlere kulak verin. Revize edin projeyi Başkan, bizler unutulup giderken, sizler doğasına dokunmadan doğal park yapabilen bir Belediye Başkanı olarak unutulmayanlar arasında alın yerinizi.
Kesmeyin ağaçları Başkan… Elinizde baltalarla girmeyin deremize…



AĞAÇLARA AĞIT
Ah ağaçlar, ah ağaçlar
Acı düştü peşime
Ah ağaçlar ah ağaçlar
Ardımdan ıslık çalar

Ah ağaçlar ah ağaçlar
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala, hala durmadan kanar



 Not. Sezen Aksu'nun Ah Kavaklar şarkı sözlerinden uyarlanmıştır.