Merhamet Hepimize Lazım
“Allah rahmet gözüyle sadece
kalbinde merhamet bulunanlara bakar, sâlih amel işlemiş olsa bile."
Savaşların,
göçlerin yaşandığı coğrafyamızda; savaştan kaçan insanların, çoluk-çocuk ölümü
göze alarak yaptıkları yolculuğu ibretle izliyoruz. Bombalanan kentlerinden kaçarlarken,
arkalarında geçmişlerini, hayallerini bırakan bu insanların içinden, yanında
kedisini de alıp yola çıkan insana
hayretle bakıyoruz. Yanına alabildiği,
kurtardığı o kedi onu hayata, geçmişe bağlayan tek bağ… Tıpkı, tufandan
kaçarken gemisinde hayvanlara yer ayıran Nuh Peygamber gibi…
“Bir insanı tanımak istiyorsanız
hayvanlara nasıl davrandığına bakınız”
Yaşam
hakkına saygı gösterilen; hayvana değer verilen bir yerde, çocukların,
kadınların şiddet görmesine seyirci kalınabilir mi? Bu yüzden, Yaşam zincirindeki
en zayıf halka olan hayvanların haklarının savunulması ve korunması çok
önemlidir.
Dünya
Hayvan Hakları Federasyonu tarafından 1931 yılında ilan edilen 4 Ekim Hayvanları
Koruma Günü ülkemizde de kabul görmüş, çeşitli etkinliklerle
kutlanmaktadır.
Bizler, ülkemizdeki hayvanların yaşam
koşullarını iyileştiremediğimiz için henüz kutlama yapacak durumda değiliz.
2004
yılında kabul edilen, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yetersiz olmasına
rağmen bu hali ile bile hayata geçirilememiştir. Belediyelere
sorumluluk veren bu yasanın uygulanabilmesi için, yeterli bütçe tahsis edilmediği gibi, gerekli
denetimler yapılmamaktadır. Belediyeler,
yasa dışı olarak sokak hayvanlarını ormanlık alanlara, başka il sınırlarına
atmakta veya gizlice zehirlemektedirler.
SOKAKLAR
HAYVAN DOĞURMAZ.
Sokaklar, hayvan sahipleri tarafından terk edilmiş,
doğum yaptırıldıktan sonra vazgeçilmiş
hayvanlarla doludur.
Bunu önlemek için ilgili kurumları göreve
çağırıyoruz:
1- Hayvanlar, devlet kurumları
tarafından kayıt altına alınmalıdır.
2- Hayvanların rastgele üretim ve
ticareti kesinlikle engellenmelidir.
3- Hayvan sahipleri bilinçlendirilmeli,
mutlaka bir eğitimden geçirilmelidir.
4- Hayvan sahiplenme ve hayvanları kayıt alma
konularında yasada caydırıcılık yaratabilecek miktarda idari para cezası yer
almalıdır.
5- İnsanlar hayvan sahiplenirken,
sahibi olduğu hayvandan yavru alırken veya onu terk etmeye kalktığında bir kez
daha düşünmelidir.
AKÇAKOCA ilçemizde durum nedir?
5199 sayılı
Yasanın “Kısırlaştır, Aşılat, Yerine
Bırak Yaşat” uygulamasının ilçemizde başlatılmış olması sevindiricidir.
Geçici
Hayvan Barınağı’nda, Belediye
Veterinerimiz tarafından kısırlaştırmalarla birlikte, hastaların ve kazaya
uğrayan köpeklerin de tedavileri yapılmaktadır.
Ama çok
eksiğimiz var; İşlemi biten hayvanların alındıkları ortama geri bırakılmasında
sıkıntılar yaşamaktayız. Barınağımız yetersiz olup, köpekler sağlıksız beton
zeminlerde veya güneş altında yaşamak zorunda bırakılmakta, yavrular çok sık
olarak hastalıktan ölmektedirler. Barınağımızda
KARANTİNA bölümü olmadığı için, hasta bir hayvan geldiğinde hepsine
bulaşmaktadır. Bu durumun bir an
önce düzeltilmesini, gönüllülerin ulaşabileceği yeni, modern bir barınağın
yapılmasını diliyoruz.
"Allah
der ki; Hayvanlar benim sessiz kullarımdır. Onlar şimdi zulme susuyorlar ama
hesap günü konuşacaklardır!.."
Böyle bir
günde; bu dilsiz canlıları yalnız bırakmayan, onlar için suluklar yapan Kızılay
Konuk Evi sakinlerine, katılımcılara çok teşekkür eder, Akçakoca Halkı’ndan, Bu
ölümlü dünyada Allah’ın yarattıklarına merhamet etmelerini, artan yemeklerini çöplerin yanına bırakmalarını rica ederiz.
Dohaycan Derneği
Yönetim Kurulu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder